TSRS Raporlamasına Yeni Başlayanlar İçin Öneriler

TSRS Raporlamasına Yeni Başlayanlar İçin Öneriler

Türkiye’de iş dünyasının sürdürülebilirlik uygulamaları önemli bir dönüşümle karşı karşıya ve bu dönüşümün adı da Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS).

Türkiye’de iş dünyasının sürdürülebilirlik uygulamaları önemli bir dönüşümle karşı karşıya ve bu dönüşümün adı da Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS).

Türkiye’de iş dünyasının sürdürülebilirlik uygulamaları önemli bir dönüşümle karşı karşıya ve bu dönüşümün adı da Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS).

27 Eki 2025

Yazan: İnci Hazal Kılıç

Türkiye’de iş dünyasının sürdürülebilirlik uygulamaları önemli bir dönüşümle karşı karşıya ve bu dönüşümün adı da Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS). Kamu Gözetimi Kurumu (KGK) tarafından yayımlanan ve Uluslararası Finansal Raporlama Standartları'nın (IFRS) S1 ve S2 standartlarıyla uyumlu olan TSRS 1 ve TSRS 2, şirketlerin sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili risk ve fırsatlarını finansal raporlama disipliniyle açıklamalarını gerektiriyor. Bu raporlama, şüphesiz şeffaflık, hesap verebilirlik ve uzun vadeli değer yaratma yolunda atılmış dev bir adım. Ancak, özellikle bu yolculuğa ilk kez çıkan şirketler için sürecin göz korkutucu olabileceğinin de altını çizmek gerekir. Bu yeni döneme adapte olmaya çaba gösteren birçok şirketi benzer zorlukları deneyimliyorlar.

Bu yazımda sizlerle, özellikle ilk kez TSRS raporlaması yapan şirketlerin sıklıkla karşılaştığı temel zorlukları ve bu engelleri aşmak için atılabilecek pratik adımları paylaşmak istiyorum.

TSRS raporlaması, ilk başta zorlu bir süreç gibi görünse de, aslında şirketler için muazzam bir fırsat sunuyor. Raporlamaya tabi olan şirketler için TSRS sadece bir mevzuat uyumu değil ancak riskleri daha iyi yönetme, operasyonel verimliliği artırma, paydaş güvenini pekiştirme, yatırımcılar için daha cazip hale gelme ve en önemlisi, daha dayanıklı ve sürdürülebilir bir iş modeli inşa etme yolculuğudur diyebiliriz. Bu yolculuğa başlarken karşılaşacağınız zorluklar, her yeni sisteme alışma sürecinde de tecrübe edildiği gibi, doğası gereği normaldir. Önemli olan, bu süreci bir öğrenme ve gelişim fırsatı olarak görmek, şeffaf olmak ve adım adım ilerlemektir. Sürdürülebilirliği bir varış noktası değil, sürekli bir yolculuk olarak görmek işlerinizi kolaylaştıracaktır.

TSRS Raporlama Sürecinin Planlanması ve Kurum İçi Yapılanma

Raporlama döneminin sonunu beklememek, süreci detaylı bir şekilde önden planlamak, her departmanın ve kişinin sorumluluklarını belirlemek ve gerçekçi bir zaman çizelgesi oluşturmak başlangıcın en kritik noktaları. Yönetim kurulundan başlayarak tüm kilit departmanları içeren bir çalışma grubu oluşturmak ve standartlar konusunda temel eğitimler almak hem sürecin işleyişini kolaylaştıracak hem de TSRS’nin de önem verdiği kurum içi sürdürülebilirlik ve iklim kültürünü oluşturmak için de kıymetli olacaktır.

Az evvel de belirttiğim gibi TSRS ve dayandığı IFRS S1/S2 standartları, finansal raporlama ile sürdürülebilirlik metriklerini birleştiren yeni bir bakış açısı gerektiriyor. Şirket içinde bu konuda yeterli bilgi birikimine sahip personel bulmak veya mevcut ekibi hızla eğitmek önemli bir engel olabiliyor. Departmanlar arası etkin iş birliği kurmak ise ayrı bir meydan okuma. Bu noktada, raporlama sürecini kurum içi yürütmek isteyen şirketler için bile ilk yıllarda uzman desteği almak değerli olacaktır, zira bu konu hakkında kapasite geliştirmek bir müddet alabilir.

Yatırımcı Odaklı Yaklaşım

İlk adım, paydaşlarınızla - özellikle yatırımcılarla - iletişim kurarak ve iş modelinizi analiz ederek şirketiniz için en önemli sürdürülebilirlik risk ve fırsatlarını belirlemek olmalıdır. Bu adım, çabalarınızı doğru alanlara odaklamanızı sağlar. TSRS'nin önemlilik (materiality) kavramı, geleneksel sürdürülebilirlik raporlamasından farklı olarak yatırımcı odaklıdır. Yani, bir konunun önemli olup olmadığına karar verirken sormanız gereken ana soru şudur: "Bu sürdürülebilirlik riski veya fırsatı, şirketimizin kısa, orta veya uzun vadede nakit akışlarını, finansmana erişimini veya sermaye maliyetini makul ölçüde etkileyebilir mi?" SASB Standartları temelli TSRS sektörel rehberleri, rakip analizleri, medya taramaları, iç risk kayıtları ve paydaş geri bildirimleri bu aşamada değerli kaynaklardır. TSRS, sadece hangi konuların önemli olduğunu değil, bu sonuca nasıl ulaştığınızı da açıklamanızı bekler. Kullandığınız metodolojiyi, nitel veya nicel değerlendirme kriterlerini ve paydaş katılımını, eğer mevcutsa, raporunuzda belirtmek de güvenilirliği artırır.

Veri Yönetimi Zorlukları

Belki de her raporlamada olduğu gibi TSRS’de karşılaşılan en büyük zorluklardan biri, TSRS 1 ve TSRS 2’nin talep ettiği detaylı verilerin (özellikle Kapsam 3 emisyonları, değer zinciri bilgileri vb.) toplanması ve yönetilmesi diyebilirim. Çoğu şirkette bu veriler farklı departmanlarda dağınık halde bulunuyor, veri kalitesi değişkenlik gösteriyor ve bu verileri sistematik olarak toplayacak oturmuş süreçler henüz mevcut değil. Bu sorunla baş etmek için mutlaka mevcut veri toplama süreçlerinizi raporlama döneminin sonunu beklemeden analiz etmek ve boşlukları belirlemek fayda sağlayacaktır. Hangi verinin kimden, nasıl ve ne zaman toplanacağını netleştirmek de önemlidir. Gerekirse teknolojik çözümleri değerlendirebilirsiniz ancak başlangıçta basit Excel tabloları bile işinizi görecektir.

Değer Zinciri ve Kapsam 3 Anlayışını Genişletmek

Diğer önemli bir nokta ise SBTİ’nin de önem verdiği beyond value chain mitigation, yani basitçe değer zincirinin ötesini görmek. TSRS'nin getirdiği en önemli bakış açısı değişikliklerinden biri, sorumluluk alanımızı kendi operasyonlarımızın dışına, yani tüm değer zincirine genişletme gerekliliğidir. Bu geniş kapsamı anlamak, analiz etmek ve raporlamak, her sektör için önemli iken, özellikle karmaşık tedarik zincirlerine sahip şirketler için ciddi bir çaba gerektiriyor.

Bu konuda atabileceğiniz ilk adım, iş modelinizin ana aşamalarını ve bu aşamalardaki tedarikçileri, distribütörleri, müşterileri görselleştirmek olabilir. Tüm değer zincirini aynı anda ve aynı detayda analiz etmek zorunda değilsiniz. Önemlilik analizinize dayanarak, şirketinizi finansal olarak en çok etkileme potansiyeli olan değer zinciri aşamalarına veya ilişkilerine odaklanılmalıdır. Örneğin, toplam satın almanızın büyük kısmını oluşturan birkaç ana tedarikçiyle veya Kapsam 3 emisyonlarınızın en büyük kaynağı olan kategoriyle başlanabilir. Ancak uzun vadede, daha doğru veri toplamak için tedarikçilerinizle ve müşterilerinizle iş birliği yapmanızı gerektirebilir.

Finans ve İklim Bağlantısını Kurabilmek

Son olarak TSRS'nin en ayırt edici özelliklerinden biri, sürdürülebilirlik performansının şirketin finansal durumu, performansı ve gelecekteki nakit akışları üzerindeki mevcut ve öngörülen etkilerinin açıklanması talebidir. Sürdürülebilirlik ve finans ekipleri arasındaki köprüyü inşa etmek ve bu bağlantıyı somut verilerle ortaya koymak, yeni kabiliyetleri geliştirmeyi gerektiriyor. Bu nedenle finans ekibiyle sürecin en başından itibaren yakın iş birliği içinde olmanın yanı sıra, ortak bir dil ve anlayış da geliştirilmelidir.

Sürdürülebilirlikte Sıfır Noktası ve Sürekli Gelişim

İlk raporlarınızın mükemmel olması beklenmiyor. Hem düzenleyici kurumlar hem de yatırımcılar bunun bir öğrenme süreci olduğunun farkında. Önemli olan şeffaf olmak, mevcut durumu dürüstçe ortaya koymak, varsayımlarınızı ve sınırlamalarınızı belirtmek ve gelecek yıllarda nasıl iyileştirmeyi planladığınızı açıklamaktır. Bu ilerleme odaklı yaklaşım, samimiyetinizi ve konuya stratejik bağlılığınızı gösterir ki bu da paydaşlar için en az tam veri kadar değerlidir.

Life Climate olarak 15 yıllık tecrübemiz ile, şirketlerin TSRS gibi yeni düzenlemelere uyum sağlamalarına ve sürdürülebilirliği iş stratejilerine entegre etmelerine yardımcı oluyoruz. Sürdürülebilirlik raporlaması, kurumsal ve ürün karbon ayak izi raporlaması, yaşam döngüsü analizi (LCA) çalışmaları gibi süreçlerde uzman ekibimizle yanınızdayız. Özellikle değer zinciri emisyonlarının (Kapsam 3) yönetimi gibi karmaşık konularda, Scoop adını verdiğimiz tedarik zinciri emisyon yönetimi yazılımımızla şirketlere dijital ve etkin çözümler sunuyoruz. Scoop, tedarikçilerinizden veri toplamayı kolaylaştırır, emisyonları hesaplar ve raporlamanızı otomatikleştirir. Daha fazla bilgi için Kurumsal Sürdürülebilirlik Danışmanlığı sayfamızı ziyaret edebilir veya bizimle iletişime geçebilirsiniz.

low-angle photography of green leaf trees at daytime

Etkinizi artırmak için yanınızdayız

İklim hedeflerinizi eyleme dönüştürmenize yardımcı oluyoruz — veriye dayalı stratejiler, ölçülebilir sonuçlar ve kalıcı etkiyle sizi geleceğe taşıyoruz.

low-angle photography of green leaf trees at daytime

Etkinizi artırmak için yanınızdayız

İklim hedeflerinizi eyleme dönüştürmenize yardımcı oluyoruz — veriye dayalı stratejiler, ölçülebilir sonuçlar ve kalıcı etkiyle sizi geleceğe taşıyoruz.

low-angle photography of green leaf trees at daytime

Etkinizi artırmak için yanınızdayız

İklim hedeflerinizi eyleme dönüştürmenize yardımcı oluyoruz — veriye dayalı stratejiler, ölçülebilir sonuçlar ve kalıcı etkiyle sizi geleceğe taşıyoruz.

Life Climate, işletmelere sürdürülebilir ve

sorumlu bir gelecek için uzman çözümler

sunan lider bir iklim ve sürdürülebilirlik

danışmanlığı firmasıdır.

İletişim Bilgileri

Telefon: (0312) 481 21 42,

Faks: (0312) 480 88 10

E-posta: info@life-climate.com

© 2025 Life - All Rights Reserved

Life Climate, işletmelere sürdürülebilir ve

sorumlu bir gelecek için uzman çözümler

sunan lider bir iklim ve sürdürülebilirlik

danışmanlığı firmasıdır.

İletişim Bilgileri

Telefon: (0312) 481 21 42,

Faks: (0312) 480 88 10

E-posta: info@life-climate.com

© 2025 Life - All Rights Reserved

Life Climate, işletmelere sürdürülebilir ve

sorumlu bir gelecek için uzman çözümler

sunan lider bir iklim ve sürdürülebilirlik

danışmanlığı firmasıdır.

İletişim Bilgileri

Telefon: (0312) 481 21 42,

Faks: (0312) 480 88 10

E-posta: info@life-climate.com

© 2025 Life - All Rights Reserved